31 Ağustos 2008 Pazar

Ağustos Ayının Anket Sonuçları

Ağustos Aynın Anketi:
Arama motorlarında anahtar kelimenizi yazdınız. İlk sayfada aradığınızı bulamazsanız;
-Anahtar kelimemi değiştirir, yeni arama başlatırım             : 26 oy %65
-Sonraki sayfalara doğru ilerleyerek aramaya devam ederim: 14 oy %35
Toplam Katılımcı:40

Öncelikle blogumda geçtiğimiz ayın anketine katılan tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum. Aslında bu anket sonuçları biraz ilginç bir konuyu ortaya çıkardı. Gençlerimiz artık internette daha sabırsız olmaya başlıyor galiba. Aslında bilişim sektörünün işi biraz da bu galiba, işleri olabildiğince kolaylaştırmak. Katılımcıların %65'i anahtar kelimesinden emin olamadığından mıdır yoksa aradığının ilk sayfada olmamasına inanamadığından mıdır bilinmez, "farklı bir anahtar kelimeyle yeni bir arama başlatırım" demiş. Katılımcıların %35'i ise "Ben anahtar kelimemden eminim, belki 2. belki 3. sayfada mutlaka bulacağım" diyerek sabırla aramasına devam ediyorlar demekki.

29 Ağustos 2008 Cuma

Bilişim Günleri'08


Yıldız Teknik Üniversitesi Bilişim Kulübü olarak Bilişim Günleri’08 etkinliğimiz için çalışmalarımız büyük bir hızla devam ediyor.Rektörlük seçimlerinden dolayı tarihin netleştirilmesinde ufak tefek sorunlarımız vardı.Uzun bir süreçten sonra tarihimizi netleştirdik: 12-13-14 Kasım 2008


Bilişim dünyasından alanında lider firmaların katılımıyla gerçekleştirilecek olan Bilişim Günleri’08 etkinliğimizde tüm bilişim meraklılarını bir araya getiriyoruz. Alanında uzman konuşmacılardan derlenmiş oturumların yanı sıra sürpriz organizasyonların ve yarışmaların da bulunacağı etkinliğimize genç-yaşlı tüm bilişim meraklıları davetlidir. Bilişim sektörünün son yeniliklerinin de tartışılacağı bu plartforma sizleri de bekliyoruz.


Bilişim Günleri’08 ile ilgili tüm aşamaları, etkinlikle ilgili detayları, konuşmacıları ve gerçekleşecek oturumları buradan önceden öğrenebileceksiniz.

26 Ağustos 2008 Salı

Pascal ölmemiş ki . . .

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 1. sınıfta Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerine BBG (Bilgisayar Bilimlerine Giriş -başka bir şey gelmesin aklınıza-) dersinde Pascal Programlama Dili gösterilmektedir. Biz ilk sene bu dersi aldığımızda Pascal dilinin yazılım sektörünün demodeleri arasına karışmış olmasından şikayet edip durduk. Gerçekten de Pascal sektörde artık pek kullanılmayan, yerini daha güncel olanlara bırakmış bir dildir. Ama o kadar da pabucu damda değilmiş açıkçası. Son zamanlarda yükselişe geçen seçkin bir firmanın multimedya video oynatıcısı olarak piyasaya sürdüğü programın Haziran,2008’deki son sürümünde Pascal’dan fazlasıyla yararlanılmış. Programın işleyişi, kullanıcı ve program verilerinin depolanması gibi konularda Pascal’da satırlar dolusu kod yazılmış. Kodlara şöyle bir göz attığınızda da yıl içerisinde derslerde öğrendiğimizden pek farkı görünmüyor. Yanlış anlaşılmasın, bunu, gidin Pascal öğrenin diye sizinle paylaşmıyorum, sadece, bu dili bilen arkadaşlara, Pascal’ın hala sektörde az da olsa söz sahibi olduğunu göstermek istedim. =)

9 Ağustos 2008 Cumartesi

En büyük hayalim: Uçurtma

Ben hiç uçurtma uçuramadım, hiç rüzgarla omuz omuza verip göklere hakim olamadım. Uçurtmamın her yükselişinde gülücükler saçamadım etrafa. Bir yerlerde baba-oğul uçurtma uçuranları görsem hep özentiyle baktım ve büyük umutla bekledim havalanabilmesini. Yine de mutlu ediyordu o çocuğun renkli kahkahası, babanın kahraman edasıyla oğlunun gözünde parlayışı... Benim hep kuzey-batıdan esen rüzgarlarım oldu, arada da nereden geldiği belli olmayan poyrazlarım. Bazen elimde bir uçurtma hayal ederek koştuğum da oluyordu bir sabah esintisinde ve koşarken şarkılar söylediğim. Ayağım takıldığında tutacak bir el olmuyordu bazen, bazen ayağa kalkmamı gerektirecek nedenler de... Ama hayallerim vardı benim. Yeşil-beyaz kuyruklu, sarı gövdeli, kocaman gülümseyen ve gülümsemesiyle güneşi kıskandıran bir uçurtmam vardı o hayallerimde ve bazı sabahlar onunla uyandığım rüyalarım: “Uçur beni papatya, kessene ayaklarımı yerden, uçursana beni, uçsana..!
Hani sorarlar ya en büyük hayalini, en büyük hayalim hala aynı benim: O sabah esintisinde, güneşin ilk tebessümlerinde uçurmak papatyamı ve uçmak o tepenin eteklerinde... :)

7 Ağustos 2008 Perşembe

i:=i+1

“Aga bütün matematiğim alt üst oldu bırak anlatma daha!” İlk defa Bilgisayar Bilimlerine Giriş 1 dersini alacak bir arkadaşıma ön bilgi olsun diye Pascal dilini özetlemeye başladıktan yarım saat sonra arkadaşımın bu nidasıyla önce uzun bir sessizliğe gömüldüm sonra tutamadım koptum, kendimi yerde buldum :D Aslında haksız da değildi hani biraz düşününce. i:=i+1 diyoruz, çocuk 2.sınıf matematik bilgisiyle bunca sene sonra çelişince normaldi hani verdiği tepki. İlk duyuşta biraz kavraması güçtü yani. Bir de ben öyle bize 2 ayda öğrettiklerini yarım saatte damdan düşer gibi anlatınca, herhangi bir programı çalıştırmaktan başka detayına inmemiş bir insana yaptığım biraz acımasızdı kabul ediyorum. Ama sonraları yavaş yavaş alışmaya başladı tabii ki. Olayı kavradı yani:

- Abi şimdi o i'ler sadeleşmiyor yani öyle mi? Atanıyor falan diyosun..

- Yok sadeleşmiyor. İşte soldaki karaktere atama yapılıyor, mesela orada i o anki değerinden 1 fazlasına atanıyor

- İyiymiş...

- Di mi? :)

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Giriş, (Gelişme), (Sonuç) .

Türk Edebiyatı aşığı olan emekli bir edebiyat öğretmeninin oğlu olarak bu bloga bir kompozisyon gibi başlamak istedim. Giriş kısmını hayatta da olduğum gibi acemice yapıyorum, olduğu kadar artık. Aslında bu yazı bir "Ben Geldiiim, Hoşgeldiiin !" yazısı değildir. Dediğim gibi prosedurde ne yazılıysa onu yapıyorum. Ama bu prosedurun programlama dillerindekinden farkı; ben bunu yarın birgün ' procedure giris; ' olarak kullanma ihtiyacı duymayacağım. O zaman bu gereksiz bir procedure oldu derseniz de haksız sayılmazsınız. Bu giriş kısmını pek uzatmayı düşünmemiştim aslında, ama edebiyatı seven bir bilgisayar mühendisinden böyle şeyler duymak tuhaf olmasa gerek...
Neyse hoşbulduk, hoşbulduk . . . ;)